Motosikletli saldırı timlerinin mucidi, bir kadın. Hem de bir uyuşturucu baronesi. İşte hikayesi…
Nil Göksu Urgancıoğlu
Dünyanın en büyük uyuşturucu baronu ünvanına sahip olanlar sadece Pablo Escobar ve El Chapo değil… Aslında en az onlar kadar güçlü ancak daha aza bilinen bir isim var. Öyle ki, ona kokain dünyasının godmoother’ı yani vaftiz anası deniliyordu. Bu isim, Griselda Blanco’ydu.
MİAMİ UYUŞTURUCU SAVAŞLARINDA BİR KADIN
Blanco 1980’lerde Miami, ABD’yi kasıp kavuran ünlü uyuşturucu savaşlarının en büyük oyuncularından biriydi. Sadece bu da değil, Blanco sonunda saltanatına son veren ve onu kendi ölümüne götüren şok edici bir cinayet yöntemini icat etmesiyle de nam salmıştı.
‘Kokainin Vaftiz Anası’ İspanyolca ‘La Madrina’ ünvanlarını alan Blanco, suç, şiddet ve acımasızlıkla dolu bir hayat yaşadı. Miami’nin uyuşturucu savaşlarında önemli bir figürdü, bir dizi kanlı cinayet ve intikam saldırılarından sorumluydu.
200 CİNAYETTE PARMAĞI VARDI
1970’lerin sonundan 1980’lere kadar, Blanco uyuşturucu kaçakçılığından milyarlarca dolar kazandı. İki yaşında bir çocuk kurban da dahil olmak üzere üç cinayetten hüküm giydi. Fakat en az 40, muhtemelen 200 kadar cinayetten sorumlu olduğundan şüpheleniliyordu.
Bu cinayetlerin çoğunu o güne kadar pek kullanılmayan bir yöntemle işletiyordu. Blanco, motosikletli saldırganları kullanarak düşmanlarını öldürtmesiyle ünlendi. Öyle ki bu motosikletli seri cinayetlerin mucidi olarak tarihe geçti.
İCAT ETTİĞİ ÖLÜM YÖNTEMİ ONU BULDU
Blanco ABD’de hüküm giymesinin ardından 20 yıldan uzun süre ABD’de çeşitli hapishanelerde cezasını çekti. Hapishanede kalp krizi geçirdi. Cezasını doldurduktan sonra sonra 2004 yılında ülkesi olan Kolombiya’ya döndü. Pablo Escobar’ın da memleketi olan Medellin’de kızıyla beraber sakin bir hayat sürdürdü. Ta ki, mucidi olduğu saldırı yöntemi onu bulana kadar.
2012 yılının Eylül ayında iki motosikletli kiralık katil Blanco’yu memleketi Medellin’deki bir kasap dükkanının önünde, sokakta kurşun yağmuruna tuttu. Kafasından aldığı iki kurşun, 69 yaşındaki uyuşturucu baronesini orada öldürdü.
İngiliz the Guardian gazetesi ölümüyle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Pek çok kişiye teslim ettiği bir sonla karşılaşması bir tür şiirsel adalet.”
patronlardunyasi.com
